SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

MENASİK BAHSİ

<< 1887 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ يَقُولُ فِيمَ الرَّمَلَانُ الْيَوْمَ وَالْكَشْفُ عَنْ الْمَنَاكِبِ وَقَدْ أَطَّأَ اللَّهُ الْإِسْلَامَ وَنَفَى الْكُفْرَ وَأَهْلَهُ مَعَ ذَلِكَ لَا نَدَعُ شَيْئًا كُنَّا نَفْعَلُهُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

 

Eslem (r.a.)'den; demiştir ki: Ömer b. el-Hattâb'ı (şöyle) derken işittim:

 

"Allah teâlâ İslâm'ı (sağlam temeller üzerine) yerleştirdiği, küfrü ve küfür ehlini de (aramızdan) yok ettiği halde, bugün remel yapmakta ve omuzbaşmı açmakta ne fayda var? Bununla beraber biz Resûlullah (S.A.V.) zamanında yaptığımız (remel ve ıztıbâdan) hiçbir şeyi terk etme(meli)yiz."

 

 

İzah:

Buhârî, hac; İbn Mâce, menâsİk; Ahmed b. Hanbel, I, 45.

 

Bu hadisin Buharî'deki metni şu anlamdadır:  "Biz neden bu remele devam ediyoruz? (Vaktiyle) biz müşriklere (kuvvetli) görünmek isterdik. Halbuki Cenab-ı Hak onları mahv-ü helak etmiştir." Bundan sonra Hz. Ömer sözlerine şöyle devam etti: "Remel, Nebi (S.A.V.)'in yaptığı bir iştir. Biz Nebi'in bu sünnetini terk etmeyi sevmeyiz."[Buhârî, hac]

 

Bütün bu rivayetlerden anlaşılıyor ki Hz. Ömer, bir zamanlar, reme­lin bir sebeb neticesinde meşru kılındığını ve bu sebebin ortadan kalkma­sıyla remelin de terk edilebileceği neticesine varmanın doğru olup olmadığı meselesi, üzerinde uzun uzun durmuş ve sonunda, remelin meşru kılınma­sında düşmana kuvvet gösterisinde bulunmanın dışında, başka hikmet ve maslahatların da bulunabileceğini hesab ederek, "Remel, Hz. Peygambe­rin işlediği bir sünnettir. Biz Nebi'in bu sünnetim terk etmeyi sev­meyiz," diyerek bu konudaki en son vardığı hükmü ifâde etmiştir.[İbn Hacer, Fethu'I-Bârî, IV, 217.]